Trafik kazası, trafik üzerinde aktif olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ve maddi veya bedensel zararlarla sonuçlanan istenmedik olayları kapsayan bir tabir olarak ülke olarak hiç yabancı olmadığımız bir konu. Yabancı olmadığımız gibi trafik kazalarından sonra yapılacak işlemleri bile artık çoğumuz tecrübe ederek öğrenmiş duruma geldik. Tabii ki burada alışık olduğumuz durumdan kastımız sadece maddi hasarlarla ilgili bölüm zira herhangi bir bedensel zarar (ölüm, yaralanma) hiçbir zaman insanın alışamadığı ve alışmaması gereken türden zararlar. Ancak ne kadar istemesek dahi trafik kazalarında sürekli olarak yaralanma veya ölümlerle de karşı karşıya kalıyoruz. Bu durumda da trafik kazası sonrası gelişen süreçlerin içine sadece maddi hasarlar değil şayet ölümlü bir kaza olmuşsa “destekten yoksun kalma tazminatı” denilen bir tazminat süreci daha giriyor. Bu manada destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili en çok yanlış cevap verilen konulardan biri olan destekten yoksun kalma tazminatı zamanaşımı süresi nedir? Sorusuna cevap vereceğimiz yazımızda bazı genel hukuk kurallarını da baz alarak destekten yoksun kalma tazminatı zamanaşımı ile ilgili açıklamalar yapmayı hedefliyoruz.
Trafik kazalarında zamanaşımı ve uzamış zamanaşımı;
Öncelikle zamanaşımı kavramının trafik kazalarında birden fazla çeşidi olduğunu bilmemiz gerek. Yaygın bir bilgi olarak trafik kazalarında dolayısıyla destekten yoksun kalma tazminatında zaman aşımının 2 yıl ile sınırlı olduğu yıllardır halk arasında söylenegelmiş durumda. Fakat işin aslı hukuk kurallarına göre bu iki yıllık süre yaralanma ve ölüm gibi durumlar dahil olduğunda 15 yıla kadar uzayabiliyor. Bu bağlamda özel olarak trafik kazalarını ilgilendiren ve zamanaşımını konu alan yasa maddelerini sizlere sunarak zamanaşımı ve uzamış zamanaşımını doğru biçimde anlatmaya çalışacağız.
- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “zamanaşımı” başlıklı 109.maddesinin 1.fıkrasında iki yıl süre verilerek zamanaşımı ifadesi kullanılıyor ancak bu bahsi geçen 2 yıllık süre genelde sadece maddi hasarlı kazalar için geçerli olduğundan daha ileri derecede zararlara (bedensel) yol açan kazalar için aynı yasanın bu kez 2. fıkrası devreye giriyor;
- Ölüm ve yaralanmalarda yani bedensel zararlarda 109.maddenin 2.fıkrasındaki uzamış (ceza) zamanaşımı başlığında kapsanmış olan zamanaşımı süreleri aktif oluyor. Bunun nedeni ise ölüm ve yaralanma olan kazaların başlı başına bir suç unsuru teşkil ediyor olması. Ayrıca bu tarz durumlarda poliçeler kapsamında sorumluluğun tamamı veya belli kısmını üstlenmekte olan sigorta şirketleri de zamanaşımı konusunda aynı yasalara tabi oluyor.
Trafik kazaları ve destekten yoksun kalma tazminatı zamanaşımı süreleri;
İlgili kanunun 109. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca belirlenen ve yaralanma veya ölüm gibi durumları kapsayan uzamış zamanaşımı süreleri şu şekilde belirlenmiştir;
- Kaza sonucunda bir ölü veya bir yaralı varsa beş yıl
- Birden fazla ölü ile bir ölü ve bir veya birden fazla yaralı varsa on yıl.
- 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmesi ile, İlgili yasa’nın 66’ncı maddesine göre, uzamış ceza zamanaşımı süreleri, bir veya birden fazla ölü varsa on beş yıl, bir veya birden fazla yaralı varsa sekiz yıl olmuştur.
- Bunlarla birlikte eğer ölümlere ek olarak yaralanmalar da mevcut ise, kazayı yapan kişiye uygulanacak cezanın üst sınırı beş yıldan fazla olduğundan, ayrım yapılmaksızın aynı olayda ölen veya yaralananların tamamı için dava zamanaşımı süresi on beş yıl olarak belirlenmiştir.