Destekten yoksun kalma tazminatında sigorta şirketinin sorumluluğu nedir?

Ülkemiz gündemine her geçen gün bir hatta birden fazla yenisi eklenen trafik kazaları mütemadiyen üzücü olaylara sebep oluyor. Kimi zaman dikkatsizlik, kimi zaman ihmaller ve genelde de trafik kurallarına uyulmaması nedeniyle oluşan kazaların önlenmesi için sürekli olarak çalışan devlet kurumları maalesef belli bir noktadan sonra çaresiz kalıyor. Bu anlamda trafik kazalarında yaşanan üzücü olayların bir kısmı yaralanmalarla atlatılırken bazıların da can kayıpları meydana gelmesi de sık rastlanan bir durum oluyor. Bu can kayıpları neticesinde sadece vefat eden kişi değil yakınları da birçok yönden etkilendiği için yasalar tarafından verilmiş bazı tazminat hakları mevcut. Özellikle can kayıpları sonrası oluşan ve “destekten yoksun kalma” olarak bilinen mağduriyetin giderilmesi ile ilgili Yargıtay’ın emsal teşkil eden birçok kararı mevcut. Bu noktada emsal kararlardan haberdar olmayan kişilerin aklında “destekten yoksun kalma tazminatında sigorta şirketinin sorumluluğu nedir?” gibi soruların oluşması sıklıkla rastlanan bir durum. Biz de bu şimdi sigorta şirketleri ve destekten yoksun kalma ile ilgili bilinmesi gerekenleri açıklayacağız.

Üçüncü kişilere karşı sigorta şirketlerinin sorumlu olması;

Öncelikle sigorta şirketlerinin araç üzerinden araç sahibiyle aralarında bulunan sigorta poliçeleri kapsamında aslında üçüncü kişilere karşı da birçok maddi sorumluluğu yasal olarak kapsaması gerektiğini söyleyerek başlayalım. Bu cümleyi biraz daha açmak gerekirse araç sahipleri dışında anlaşmaya taraf olmayan 3. Kişilere karşı sorumlu olan şirketler araç sahiplerinin kusurları neticesinde meydana gelen tedavi masrafları, geçici iş göremezlik tazminatları, sürekli iş gücü kayıpları ve destekten yoksun kalma tazminatı gibi maddi yükümlülükleri yasalar gereği kapsamak zorundadırlar. Burada kazaya karışan taraf sayısı ve kişilerin kazadaki kusur durumlarına göre sigorta şirketleri kimi zaman aralarında bu tür sorumlulukları kusur oranına göre paylaşırken bazen de rücu edebilir.

Bütün kusur tek tarafa ait ise;

Eğer trafik kazasında sigortalı aracın sürücüsü tamamen kusurlu ve hayatını kaybetmiş ise sigorta şirketleri yukarıda belirttiğimiz 3. Kişilere karşı sorumlu olma durumundan ötürü bu can kaybından doğan destekten yoksun kalma tazminatını ödemekle yükümlüdür. Eğer bu talebiniz şirket tarafından ret edilirse tazminat davası açma hakkınız olduğunu unutmayın.

Kusur iki taraflı paylaşılmış durumda ise;

Eğer söz konusu trafik kazası ile ilgili raporlarda iki tarafından belli oranlarda kusuru varsa bu durumda ortadaki destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili yapılacak ödemelerde iki sigorta şirketi de sigortaladıkları araçların sürücülerinin kusurları oranında ödemeler yapmak durumundadır.

Sigorta şirketlerinin rücu edebileceği durumlar;

Sigorta şirketleri tek taraflı tam kusur olduğu hallerde dahi destekten yoksun kalma tazminatını ödemekle sorumludur lakin eğer sigortalı aracın sürücüsü Karayolları Trafik Kanunu’nda belirtilen bazı koşulları yerine getirmediyse şirketlerin bu tazminatla ilgili rücu etme durumu vardır. Bu anlamda bu durumu özetlemek gerekirse; eğer sürücü kaza sırasında alkollü, uyuşturucu madde etkisi altında veya sürücü belgesi olmadan sürüş halindeyse şirketlerin rücu hakkı doğacaktır. Bununla birlikte kasti hamleler, ağır kusur veya fazla yük taşıma (yasal sınırlara göre) gibi durumlarda da şirketlerin rücu hakkı için uğraşacağını öngörmek mümkündür.

Toparlayacak olursak, destekten yoksun kalma tazminatında sigorta şirketinin sorumluluğu nedir sorusuna cevap verirken kazanın yaşandığı şartlardan, sonra gelişen kayıplara kadar birçok durumu göz önüne almak gerekmektedir. Bununla birlikte tazminat davası açarken de dava dosyası için her sürece dair belli belgeleri hazır bulundurmak şarttır.